Koçluk bilinenin aksine danışmanlık ya da danışma makamı değildir. Koçlar danışanlarına şunu yap, bunu yap, böyle davran gibi cümleleri kesinlikle söylemez, danışanlarını bir şeyler yapmaya zorlamaz, yargılamaz, yorumlamaz ve yönlendirmezler.
İnsanlarımızın yüzde doksanının belki de en basit ve basmakalıp özelliklerinden birisi, bir konu hakkında bilgimiz olmadığı halde fikrimizin olmasıdır. Birçoğumuz, profesyonel bir koçluk hizmeti almadığı, koçluk alan birileriyle konuşmadığı halde koçluğun çok basit bir hizmet olduğu ve bilimsel olmadığı gibi düşüncelere sahiptir. Belki inanmayacaksınız ama ben de bunlardan birisiydim. Ta ki inanmaya inanmaya koçluk hizmeti almayı deneyimlediğim o güne kadar…
Kafamda çözemediğim, yıllarca boğazımda bir düğüm olan bir olayı yaklaşık 10 sene daha ötelemiş durumdaydım. Yani 15 yıl boyunca her gün, her aklıma geldiğinde acı çekecektim. Aslında bu bir konu ile yüzleşmeyi ertelemekten başka bir şey değildi. 5 yıl kadar ertelemiştim ve bir 10 yılım daha vardı..
Koçluk hizmeti aldığım o gün benim için bir milattı. İnanmaya inanmaya oturdum ya koltuğa, çok kibirliyim, koçluğu küçük görüyorum, koç ne derse bilmişlik yapıp ters köşeye yatırıp onu ezeceğim. İlk 15 dakika kabus gibiydi,beklediğim hiçbir şey olmadı. Koç sözümü kesmedi, beni yargılamadı, akıl vermedi. Hevesim kursağımda kaldı. Ömrümde ilk defa birinin beni yargılamadan dinlediğini hissettim. Açıldıkça açıldım. Aslında konuşmak istemeyi söylediğim konuyu çok fazla konuşamadık bile, yargılanmadığımı hissettiğim için, konu döndü dolaştı, boğazımda yumruk olan o zayıf noktama geldi. Yıllarca kendime bile anlatmaktan korktuğum, konu her açıldığında kaçtığım ve içimde kanamaya devam eden yaraya..
Koç beni dinledi, dinledi dinledi.. Anlattıkça anlattım, açıldıkça açıldım. Can Yücel’in bir şiirinde dediği gibi tam zamanında bir soru sordu. Zamanın durduğu andı. Bütün bildiklerimi unuttum. Kendimle yüzleştim ama o kadar tatlı bir yüzleşmeydi ki. Bana güç verdi. Yıllardır ertelediğim boğazımda düğüm olmuş, yıllarca da olmaya devam edecek olan sorunla yüzleştim ve o gün çözüme başladım. Kısa bir sürede de çözdüm.
Koçumun bana bulduğu çözüm beni büyülemişti. Dünyanın neredeyse yarısını gezmiştim. Başkalarının hayal bile edemeyecekleri başarılara ulaşarak, yaptığım işlerde hep bir numara olmuştum ama kendi iç dünyamdaki düğüm gözümde büyüdükçe büyümüş, Gordiyon’un düğümü gibi Viagra benim için çözülmez bir sorun olmuştu. Koçum bir İskender edasıyla, bir kılıç darbesi değil ama birkaç soru ile bu düğümü çözmeme yardımcı oldu.Nasıl çözüldüğüne ben bile inanamadım. Şuan öyle bir sorunum yok. Teşekkürler Mustafa.
Müspet bilimlere olan yatkınlığım ve kinestetik yapımla, bende bir seansta hayatıma dokunan bu süreci öğrenmeliydim dedim ve eğitimlere başladım. Çok çalışkan bir öğrenci değildim, Lisans eğitimimi 7 yılda tamamladım ancak, üniversite eğitimimden çok daha fazlasını bu eğitimlerde aldım ve bugün buradayım.
Ben başardım siz de başarırsınız.
Son Yorumlar