Son Dakika: Politika Koçu Süleyman Akay’dan Seçim Öncesi Son Değerlendirmeler

Bilen değil, yapan kazanır

Süleyman Akay: “Politikacıların söylemleri, oy verme kararını geçmiş seçimlere göre daha fazla etkileyecek ve duygulara hitap eden politikacılar başarıya ulaşacak.

Politika Koçu Süleyman Akay‘dan seçim öncesi son değerlendirmeler…

Yaklaşan seçimler öncesinde oy verme kararını etkileyecek faktörlere, seçmen algısına, ülkemizde politikacı profiline ve politikacıların seçmene ulaşmak ve seçim kazanmak için öncelikli hedeflerinin ne olması gerektiğine dair tespitlerini sunan Politika Koçu Süleyman Akay‘a göre; “Politikacıların söylemleri, oy verme kararını geçmiş seçimlere göre daha fazla etkileyecek ve duygulara hitap eden politikacılar başarıya ulaşacak.”

Söylemler, seçimlerde oy verme kararını etkileyecek:

Son yıllarda giderek azalmasına rağmen halen takım tutar gibi parti tutan çok büyük bir kitle var. Toplumun en az %60’ına ait oyların kemikleşmiş seçmen oyu olduğunu söyleyebiliriz. Geriye kalan%40 ise söylemlere ve hedeflere bakıyor. Dürüstlüğe bakıyor. Bu nedenle seçmenlerin, politikacıları güvenilir bulup bulmaması, partinin politikalarına ve hedeflerine odaklı bir durum. Ancak yine de bu süreç değişiyor. Artık söylemlere bakarak oy verenlerin sayısının arttığını görüyoruz. Önümüzdeki dönem seçimlerde politikacıların söylemleri oy verme kararını geçmiş seçimlere göre daha fazla etkileyecek.

Duygulara hitap eden politikacılar başarıya ulaşacak:

Politikada başarının ana kriteri duygulara hitap etmektir. Ancak duygular, seçmenlerin gerçekleri görmesini sağlar.

Politikacıların beden dilleri ve konuşmalarında sadece bilgi vermeye kalkıyor olmalarını toplumumuz sevmiyor.

Politikacı dediğimiz kişi, doğrudan toplumun duygularına hitap etmeli. Dolayısıyla önümüzdeki ve sonraki dönem seçimlerinde, seçmenlerle bağlarını kuvvetlendirecek bir duygu alışverişi yaratabilen politikacılar başarıya ulaşacak.

Politikacılarımızın en çok korktuğu şey hata yapmak:

Politikacıların hemen hepsi yaptıkları asıl işlerde oldukça başarılılar. Doktor, müteahhit, avukat, iş adamı, terzi, ne olursa olsun asıl mesleklerini çok iyi yapıyorlar. Ancak bu durum politikada da çok iyi olacakları, başarıya ulaşacakları anlamına gelmiyor. Politikacılarımızın en çok korktuğu şey hata yapmak. Hiçbir politikacı seçimi kazanamamaktan korkmuyor. İnsanların gözünden düşmekten, toplumda itibarını kaybetmekten, pot kırmaktan ve hata yapmaktan çekiniyor.

Kilit nokta; Gençlere hitap etmek:

Günümüzde bir partinin ve politikacıların başarısı, gençlerin var olduğu alanlarda ne kadar sık bulunduklarıyla doğru orantılı olarak artış gösteriyor. Dolayısıyla seçimlerde başarı için kilit noktalardan biri gençlere hitap etmek olacak. Bu bağlamda partilerin yaş ortalamalarını düşürerek daha fazla sayıda gence kapılarını açmaları ve şans vermeleri gerekiyor.

Politikacılarımız kendilerini ifade edemiyor?

Ülkemizdeki politikacıların toplumla olan ilişkilerinde, iletişimlerinde ciddi sıkıntılar var. Politikayla uğraşan hemen hemen herkesin ortak ve temel sıkıntısı kendini ifade edememek. Bunun en temel sebepleri de iletişimdeki kopukluk, bilgi eksikliği, beden dilinde yaşanan sıkıntılar ve hatip olamama. Birçok lider bağırarak ya da sert sözlerle toplumu etkileyebileceğini, duygularını harekete geçirebileceğini düşünüyor. Oysaki, toplumsal ya da kişisel iletişimin yüzde 55’ini beden dili ve hareketler, yüzde 38’ini ses, tonlama ve tını, yüzde 7’sini ise söylemler ve ne anlattığınız oluşturur. Bu açıdan bakıldığında bir politikacının beden dilini çok iyi kullanabiliyor olması gerekiyor.

Seçimde başarı için!

Politikacıların, zamanın şartlarına da ayak uydurarak seçmenlerin bilinçaltına hitap etmesi gerekiyor. Politikacılar seçmenin zihninde farkındalık yaratmayı başarabilirlerse sonuca ulaşacaklar. Dolayısıyla bilinçaltının çok iyi kullanılıp, doğru mesajların, doğru kişilere verilmesi politikacıları başarıya götürecek. Bu noktada politikacılar doğru mesaj vermenin, mutlaka bağırmak ya da otobüsleri süsleyerek dolaşmak olmadığının bilincinde olmalı.