Acaba doğru insanla mı beraberim?
Acaba beni seviyor mu?
Acaba ileride değişir mi?
Acaba düzelir mi?
Şu an mutsuzum ama acaba mutlu olur muyum?
Bu ve buna benzer soruları kendinize sık soruyor musunuz? O zaman aramıza hoş geldiniz.
Bu soruları kendimize neden sık sorarız? Hiç düşündünüz mü?
“Kendimizi sevmediğimizden” olabilir mi?
Cevabınız “hayır ben kendimi seviyorum” ise bu hayır, “Kendimize en sık söylediğimiz yalan” olabilir mi?
Kendimize neden yalan söyleriz?
Bana göre bunun tek sebebi var. Ümitlerimiz için bu yalanı kendimize söyleriz. Karşımızdaki kişiye güvenmek isteriz. Karşımızdaki kişiye bir şans vermek isteriz. Şimdiye kadar bu şansı değerlendiren kaç kişi gördünüz? Ben hiç görmedim!
“Aşkım söz bir daha yapmayacağım son bir şans daha ver”. O şans genelde verilir ve nedense aynı hatalar hep yapılır. Ve son şans sonuncu olmayan son kez! Bir daha istenir. Bu kısır döngüyü yaşamayanımız var mı?
Karşımızdaki insanı değiştirmek, değişmesini ümit etmek ya da değişmesini şart koşmak çözümüdür?
Ben buna çözüm olarak bakmıyorum. Bizler zor değişiriz. Değişim acılıdır. Aslında hiç birimiz değişmeyi istemeyiz; belki gelişmeyi isteriz ama asla birileri için değişmeyiz. Değişsek de bu değişim bir süreliğine olur, içimizdeki fırtınalar değişimi sorgular durur, patladığımız anda öncekinde daha rahatsız edici boyutlara ulaşırız.
Sorularınızı duyar gibiyim. Pekala çözüm nedir?
Bana göre, birinin değişmesini beklemek, hiç göndermediğiniz bir mektubun cevabının gelmesini beklemek gibi bir şeydir.
Hepimizin çözümü mutlak farklıdır, çözüm kişiye göre değişir. Bana göre en kötü karar karasızlıktan iyidir düsturuyla, karar verir ve arkasında dururum. Bedel ödeyeceksem de, ödeteceksem de bunu o kararımla duyururum.
Bu kararı almak aslında işin en zor kısmı, bu kararı almanızı kolaylaştıracak tüyolar ister misiniz? Karşınızdaki kişiye son şansı verirken bunun gerçekten son şansı olduğunu farklı bir ses tonuyla ona anlatmayı deneyin. O’nun anlayacağı şekilde!
Sevgiyle kalın.
Son Yorumlar